22 Temmuz 2007 Pazar

Saint Hilarion Kalesi - Girne / KKTC

Kıbırısın Arap saldırılarına karşı korunması için yapılan kalelerden biridir. Kalenin adı Hilarion adlı bir azizden gelmektedir. Buraya 10.yy'da bir manastır ve kilise de inşa ettirilmiştir. Kalenin adına ilk kez 1191'li yıllardaki kayıtlarda rastlanmaktadır. Bir dönem canlı ve stratejik bir önemi olmasına rağmen, daha sonraları Lüzinyan soylularının yazlık ve dinlenme yeri işlevini görmüştür. Özellikle ateşli silahların icadı ve kıyı şeritlerinin savunmasının önem kazanması ile birlikte, Kantara ve Buffavento kaleleri gibi önemini ve işlevini yitirmiştir. Kalede üç ayrı bölüm bulunmaktadır. Ana girişi koruyan savunma yeri Bizanslılar tarafından 11.yy'da güçlendirilmiştir. Aşağı bölüm atlar ve askerler için kullanılmaktaydı. Daha üstteki bölümde, kral sarayı, mutfak, kilise yer almaktadır. Bu bölümde su deposu da bulunmaktadır. Yukarı Kalenin girişinde bir Lüzinyan Kapısı vardır. İki zirvenin ortasında avlu bulunmaktadır. Soylular doğu bölümünde ikamet ederler, mutfak ve diğer gündelik odalar ise batı bölümünde yer alırdı. Kraliyet konutunun ikinci katında bulunan Kraliçe Penceresi'nden (gotik tarzda oyulmuş bir pencere) çevrenin panoraması doyumsuzdur. Zirvede ise Prens John kulesi bulunmaktadır.








Yukarıya mı tırmancaz??!!













Tırmanılabiliyormuş...



















Ama burası daha yolun başı...















Tepenin içine öyle oturtmuşlarki kaleyi şaşırmamak elde değil.











Ağaç sanki kaleyle birlikte var olmuş gibi...




















Aşağısı Girne...













Burası da tepe noktası, bu ağaca 50 kere yıldırım düşmüş gibi duruyor...














Kraliçenin penceresi















Üşenmedik çıktık, her yerini dolaştık. Mekan kavramını kaybettiğiniz, hayal dünyasından fışkırmış bir kale Saint Hilarion. Birlikte gezdiğimiz arkadaşım "bir daha beni hiç bir gü buraya çıkartamaz!!" demişti, hatta bu cümleyi kusmuştu. Ben gitsem yine çıkarım, altınızda Girne manzarası, arkasında deniz, gökyüzü, bölgenin ünlü kartalları... masal dünyası gibi. Kıbrıs' a gidip sadece Casino, Otel gezmeyin, adada ciddi bir tarihi eser potansiyeli var.

Hiç yorum yok: